Parfümün Dansı - Tom Robbins | Kitap Yorumu
Kitabın Adı: Parfümün Dansı
Orijinal Dil: Jitteburg Perfume
Yazarın Adı: Tom Robbins
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
“Oyunculluk uçarılık değil, bilgeliktir” diyerek çılgınlık derecesinde “oyuncul” romanlar yazan Tom Robbins, bu romanda insanın doğayla ilişkisinin kopma sürecinin anlatıldığı düşsel/tarihsel bir yolculuğa çağırıyor bizi.
Batı’dan Doğu’ya, oradan da Yeni Dünya’ya uzanan, ölümsüzlüğü kovalayan ve yüzyıllar süren bir yolculuktur bu. Batı, acı çekmeyi seven, mantığa, bireyciliğe ve üretime tapınanların diyarıdır. Doğu, aşka, boş zamana, münzeviliğe, bilinmezliğe hayatında yer veren insanların yaşadığı su ve parfüm diyarıdır. Yeni Dünya’da ise sadece “başarı” ve hırs vardır.
Yolculuğun en ilginç kişisi ise keçi ayaklı, zevk ve bereket tanrısı Pan’dır. Pan, insanların duyguları ile düşünceleri arasına duvar çekmeleri; yaşamak yerine, cennete kabul edilmek ve doğayı tahakküm altına almak için çalışmaları; dans, müzik ve aşkla ilgilenmek yerine, doğru ve yanlışla uğraşan Aristo, İsa ve Descartes’a inanmaları ile gücünü yitiren bir tanrıdır.
“Oyunculluk uçarılık değil, bilgeliktir” diyerek çılgınlık derecesinde “oyuncul” romanlar yazan Tom Robbins, bu romanda insanın doğayla ilişkisinin kopma sürecinin anlatıldığı düşsel/tarihsel bir yolculuğa çağırıyor bizi.
Batı’dan Doğu’ya, oradan da Yeni Dünya’ya uzanan, ölümsüzlüğü kovalayan ve yüzyıllar süren bir yolculuktur bu. Batı, acı çekmeyi seven, mantığa, bireyciliğe ve üretime tapınanların diyarıdır. Doğu, aşka, boş zamana, münzeviliğe, bilinmezliğe hayatında yer veren insanların yaşadığı su ve parfüm diyarıdır. Yeni Dünya’da ise sadece “başarı” ve hırs vardır.
Batı’dan Doğu’ya, oradan da Yeni Dünya’ya uzanan, ölümsüzlüğü kovalayan ve yüzyıllar süren bir yolculuktur bu. Batı, acı çekmeyi seven, mantığa, bireyciliğe ve üretime tapınanların diyarıdır. Doğu, aşka, boş zamana, münzeviliğe, bilinmezliğe hayatında yer veren insanların yaşadığı su ve parfüm diyarıdır. Yeni Dünya’da ise sadece “başarı” ve hırs vardır.
Yolculuğun en ilginç kişisi ise keçi ayaklı, zevk ve bereket tanrısı Pan’dır. Pan, insanların duyguları ile düşünceleri arasına duvar çekmeleri; yaşamak yerine, cennete kabul edilmek ve doğayı tahakküm altına almak için çalışmaları; dans, müzik ve aşkla ilgilenmek yerine, doğru ve yanlışla uğraşan Aristo, İsa ve Descartes’a inanmaları ile gücünü yitiren bir tanrıdır.
MERHABALAR!
Güne enerjik uyananlar ve uyanmayanlara,günü hala devam edenlere iyi günler dilerim!
Ben ise bu gün hem enerjiğim hem de motivasyonum tam,o yüzden de dedim ki hazır 2019 başladı ve ben başladığı gibi ilk kitabımı -hatta ilk üç kitabımı- bitirdim.Sizde bence motivasyonumun bu yönden iyi olduğunu anladınız.Çünkü ne zaman buraya bir kitap yorumu girecek olsam yerimde duramıyorum!
Yine de şöyle bir kaç ay öncesine gidelim; ekim ayına.Diyeceksiniz ki "ekim ayında ne oldu ki?",ah sevgili okur ekim ayında benim başıma bir arkadaşım sayesinde çok güzel bir fikir dank etti! Dedim ki neden okuduğum üniversitenin kütüphanesinden düzenli olarak kitap alıp okumuyorum? Bunu dediğim gün hem Uludağ Üniversitesi Kütüphanesine gittim ve kendime ödünç kitap aldım.Bu aktivitemi takip eden aylarda da kitapları teslim ettikten sonra mütemadiyen kitap almaya devam ettim.
Parfümün Dansı ise kütüphaneden aldığım ve bitirdiğim ilk 2019 kitabıdır.
Bu nedenle de kendileri de 2019daki ilk kitap yorumumu haklarında yazmamı sağladılar.
Kitapla ilgili yorumuma başlamadan önce şunu belirtmeliyim ki kitap ağır ilerleyen,sizi düşündüren ve felsefik anlamlar barındıran bir roman.
Bu bilgiyi de size nakşettiğime göre artık kitabın özetini anlatmaya başlayabilirim;
Kitabımız cinselliğin,uçarılığın Tanrısı Pan ve kral olan Alobar,aynı zamanda da Alobar'la yolları ansızın kesişen Kudra'nın pancarla,kokularla ve ölümsüzlükle olan çalışmalarını,savaşlarını,tutkularını anlatıyor.Sadece bu kadar da denilemez kitap boyunca dört farklı karakterin ağzından da günümüz koku çağını ve onların da bu üç kişilikle olan bağlantılarını okuyoruz.
Biliyorum,biliyorum çok karışık bir özet geçtim size fakat inanın bana daha farklı nasıl anlatabileceğimi bilmiyorum.Çünkü kitap okurken hem sizi kendine bağlarken hem de okumanızı,sayfalarınızı çevirmemenizi istiyor.Konusu,yazım tarzı da bazen anlaşılmaz olurken bazen de o kadar sürükleyici oluyor.Anlayabildiniz mi demek istediğimi?
Ben de kitabı okurken karmakarışık duygularla devam ettim.Çoğu kez kitabı yarıda bırakmak istedim,çoğu kez de sayfaları yalayıp yutarak okudum.Kitabı bitirdiğimde ise kalbimi,kendimi yorduğumu ve beynimin ise fazlasıyla bilgilerle dolduğunu anladım.
Bazı kitapların size katacağı birden fazla deneyim vardır.Bence Parfümün Dansı da size deneyim,bilgi katan bir kitap,kesinlikle okuduktan sonra "ben ne okudum?!" diyeceğiniz ama üzerine düşündükten sonra da "vay be,Tom Robbins nasıl ifade etmiş kendini" diyeceğiniz bir kitap.
Benim diyeceklerim bu kadardı,eh ne de olsa herkesin kalemi kendine özgü.
BİR SONRAKİ YAZIDA GÖRÜŞMEK ÜZERE!
Sevgiler,
Ecrin
Beni buralarda da bulabilirsiniz;
Ecrin
Beni buralarda da bulabilirsiniz;
Biraz mistik biraz sürükleyici kitaplar hep dikkatimi çekmiştir not aldım tesekkurler
YanıtlaSilNe demek ^^
SilBen teşekkür ederim.
Aslında 2018 de okuyacaktım erteledim bu sene okuyayım bari
YanıtlaSilUmarım okursunuz,gerçekten kişiliği etkileyen bir kitap!
SilDün kütüphanede bu kitapla bakıştık bakıştık ama başka kitaplar tarafından cezbedildim, artık bir dahakine alırım :D
YanıtlaSilAh Eslem bilmez miyim o duyguyu her seferinde ağlayarak çıkıyorum kütüphaneden :D Hepsi çok güzel,çok geniş....Zaten sadece kitaplara bakarken bir saatimi harcıyorum,karar verme kısmına hiç gelmiyim...
SilÇok teşekkür ederim! Böyle yorumlar okuyunca gözlerim ışıl ışıl oluyor inan bana.Umarım senin için doğru zamanda okursun ^^
YanıtlaSilVe keşke kütüphanede karşına çıksa,mükemmel bir olay olur senin için ^^
BU kitabın filimi de var mıydı acaba izlemiştim sanki :D
YanıtlaSil