Tuhaf Kütüphane - Haruki Murakami | Kitap Yorumu

Kitabın Adı: Tuhaf Kütüphane
Yazarın Adı: Haruki Murakami 
Yayınevi: Doğan Kitap 

Bir Osmanlı Vergi Tahsildarının Güncesi adlı kitabı elime aldım, okumaya başladım. Bu, Osmanlıca yazılmış zor bir kitaptı. Ne var ki tuhaf bir şekilde hiç güçlük çekmeden okuyabiliyordum. Kitabın sayfalarını çevirirken, Türk vergi tahsildarı İbn Armut Hasir olmuştum, belimde eğri bir pala, İstanbul'da vergi toplamaya çıkmıştım. Meyve ve tavuk, sigara ve kahve kokuları sokağa ağır ağır akan bir nehir gibi yayılmıştı. Hurma ve mandalina satan seyyar satıcılar yol kenarında yüksek sesle bağrışıyorlardı. 

Yalnız bir çocuk, gizemli bir kız ve Koyun Adam… Acaba korkunç yaşlı adamın onları hapsettiği ürkünç kütüphaneden kaçmayı başarabilecekler mi? Haruki Murakami'den büyükler için yazılmış, masal tadında bir öykü… Neden bunlar benim başıma gelmek zorundaydı ki? Oysa tek yaptığım, kitap ödünç almak için kütüphaneye gelmekti. "O kadar da canını sıkma" dedi Koyun Adam, beni avutmak için."Baksana Koyun Adam" dedim. "Neden o yaşlı adam benim beynimi yemek istiyor ki?" "Bilgiyle dolu beyin çok lezzetli olur çünkü. Yumuşacıktır. Aynı zamanda böyle topak topaktır."

MERHABALAR!
  Yine uzun zamandır ortalıktan kaybolduğum için okuyucularım olan sizlerden özür dilerim,fakat yeniden kendimde blog postu yazabilecek yahut sadece yazı yazabilecek enerjiyi toparlayabildim.Emin olun bazen kendimde enerjiyi,motivasyonu blog yazma konusunda hiç bulamıyorum ve gün geçtikçe blogumun varlığını bile unutabiliyorum.Yine de geri geldim ve de sizinle gerçekten "tuhaf" bir kitap yorumunu paylaşmak istiyorum.

  Tuhaf diyorum çünkü kitabın ismi Tuhaf Kütüphane,ama sadece adıyla ilgili de değil bu kitabın içindeki çizimlerden ve konusundan da kaynaklanıyor kitabı "tuhaf" şeklinde sıfatlandırmam.
Uzun uzadıysa kitabın konusunu bu sefer yazmaya,açıklamaya uğraşmayacağım yukarıdaki kutucukta kitabın konusu aşırı ayrıntılı şekilde anlatılmış,o yüzden ben sizinle kitapla ilgili yorumlarımı paylaşmaya başlamak istiyorum.

  Şimdi yukarıda kitap,kitap,kitap şeklinde adlandırdım,ne kadar "kitap" diye bir adlandırma yapsam da bu kitap altmış küsür sayfalık incecik bir masal benim gözümde,o kadar ince ki internette okuduğum "kitabı almasanız gidip bir kütüphanede,kitapçıda ayaküstü okusanız bitirirsiniz" yorumlarına katılmadan edemedim.
Kitabımız illüstrasyonlarla süslü,hatta bazen çizimlere bakmaktan kitabın kendi konusunu kaçırıyormuş gibi hissediyorsunuz,en azından benim hislerim bu yöndeydiler.Bunlar dışında kitabın konusu ve illüstrasyonları ne kadar dikkat çekici,sıradışı olsalar da kendini okuyucuya bağlayan bir tarafları olmadığı düşüncesindeyim.Malesef ki Haruki Murakami'nin diğer kitaplarıyla bu kitabını karşaılaştıramıyorum çünkü Tuhaf Kütüphane yazardan okumuş olduğum ikinci eser,bu sebeple de sizinle Murakami'nin diğer kitapları ve bu kitabı arasındaki farkı tartışamıyorum.
Ama bildiğim kadarıyla Haruki Murakami her zaman için eserlerinde bir konuyu işlerken,alttan size farklı mesajlar da vermeye çalışıyor,ki bunu çoğu zaman başarıyla da yaptığı okuyucuları tarafından bence kesinlikle kabul edebilinir.Gelin görün ki ben bu kitabı okurken o "muhteşem" yazarı göremedim.Hatta ve hatta bu kitabın konusunu bile zihnimde tam oturtamadım.Şu anda -okumamın üzerinden bir buçuk aydan fazla geçti- Tuhaf Kütüphane'yi düşündüğümde aklım kendini kapatıyor ve sadece koyunlar,yemekler ve ayakkabının gizemi aklıma geliyor.

Sahi siz okudunuz mu? Umarım ki bu düşüncelerde yalnız değilimdir.

BİR SONRAKİ YAZIDA GÖRÜŞMEK ÜZERE!

  Sevgiler,
Ecrin
Beni buralarda da bulabilirsiniz;

Yorumlar

  1. Murakami,okumadığım ama çok dikkatini çeken yazarlardandır. çok teşekkürler.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Keşf-i Blogger Etkinliği

Dizi Yorumları : Cunning Single Lady

Dizi Yorumları : Man From The Stars (You Came From Stars)