Gurur ve Önyargı - Jane Austen | Kitap Yorumu
Yazarın Adı: Jane Austen
Yayınevi: Türkiye İş Bankası
Jane Austen (1775-1817): Sadece kırk iki yıllık, gözden uzak ve sade yaşantısına karşın yazdıklarıyla "roman tarihinin ilk büyük (ve sahici) kültü" olmayı başaran bir 19. yüzyıl romancısıdır. Sayısız TV ve sinema uyarlamalarının yanısıra tüm "satış / okunma" anketlerinin de gösterdiği üzere, yazarın 1813'de yayınlanan ikinci romanı Gurur ve Önyargı tüm zamanların en sevilen romanlarının başında gelir. Bu da, sanırız, Austen'in, dünyanın pek çok yerinde geleneklerin kadına biçtiği "en iyi gelecek" rolüyle kadınların aşklarını seçme hakkı arasındaki gerilimi "mizah, zeka ve sevecenlik"le yansıtmasından kaynaklanmaktadır.
Jane Austen (1775-1817): Sadece kırk iki yıllık, gözden uzak ve sade yaşantısına karşın yazdıklarıyla "roman tarihinin ilk büyük (ve sahici) kültü" olmayı başaran bir 19. yüzyıl romancısıdır. Sayısız TV ve sinema uyarlamalarının yanısıra tüm "satış / okunma" anketlerinin de gösterdiği üzere, yazarın 1813'de yayınlanan ikinci romanı Gurur ve Önyargı tüm zamanların en sevilen romanlarının başında gelir. Bu da, sanırız, Austen'in, dünyanın pek çok yerinde geleneklerin kadına biçtiği "en iyi gelecek" rolüyle kadınların aşklarını seçme hakkı arasındaki gerilimi "mizah, zeka ve sevecenlik"le yansıtmasından kaynaklanmaktadır.
MERHABALAR!
Ne kadar enerjim olmasa da bu gün çok sevdiğim bir kitabın yorumunu sizinle paylaşmak istedim. Tabii öncelikle hepimize hayırlı Ramazanlar dilerim ve #herşeygüzelolacak diye hatırlatmak isterim. Umarım hepimizin inancı ve umudu yerindedir çünkü ülkecek, millet olarak gerçekten dünden daha hazır, tetikte, inançlı ve de çalışkan olmalıyız.
Bunları da söylediğime göre artık 2019 favori kitaplarım arasına giren ve okumakta çok geç kaldığımı düşündüğüm Gurur ve Önyargı kitabının yorumuna geçmek isterim. Öncelikle eğer bu kitap hakkında hiç bir şey bilmiyorsanız yorumu okumadan gidip okumanızı tavsiye ederim çünkü bir şey bilmeden okuyunca daha güzel bir tat alıyorsunuz. Ben okumaya başlamadan önce Elizabeth'in Jane'in kim olduğunu ve neredeyse neler olacağını bilerek başladım kitabı okumaya yine de bayağı etkilendim, bu nedenle de hiç bilmeden okusaydım nasıl olacağını düşünüp duruyorum.
Laf kalabalığını bırakıp yoruma geçmek isteyip yine de geçemedim iyi mi?
Eğer bilmiyorsanız Gurur ve Önyargı 19.yüzyıl romancısı Jane Austen'ın en büyük eseri sayılabilir. Bennett ailesi anlatan Gurur ve Önyargı ailenin beş kızına odaklanıyor, beş kızına odaklanıyor ama olaylar özellikle iki kız kardeş çerçevesinde yoğunlaşıyor; Jane ve Elizabeth. Bu iki kız kardeş de kendilerine has özellikler taşıyorlar ve yaşadıkları taşra kasabasında Jane güzelliğiyle, Elizabeth ise inatçılığı, küstahlığı, dikbaşlılığı ile biliniyor. Günlerden bir gün yaşadıkları kasabaya yeni bir ailenin (?) gelmesiyle Bennett ailesinin düzeni karışıyor ve anne Bennett kızlarını evlendirebileceği umuduyla yanıp tutuşuyor, eh olaylarda bundan sonra başlıyor.
Konudan da anlayabileceğiniz gibi aslında kitabın konusu aşırı sıradan hatta bayağı sıradan bile diyebiliriz. Ama kim bir aileyi ve o ailenin beş kızını romanında işleyip böylesine bir eser çıkartabilir? Zannımca bunu şu ana kadar en iyi başaran kişilerden biri Jane Austen'dır. Kitapla ilgili eleştirebileceğim neredeyse hiç bir şey yok. Bunun sebebi ise belki de kitabı çok sevmemden, eleştirel bir gözle bakamıyor oluşumdandır. Hangimiz beğendimiz, kalbimizde ayrı bir yere sahip olan kitaplara o gözle bakmayız ki? Fakaaat kitabın filmi ah o filmi! Beni can evimden vurdu, geçti. Kitabı okumadan izlediğimde bayağı beğendiğim, kitabı okuduktan sonra izlediğimde ise kafamda soru işaretlerine yol açan ve NEREDEYSE kitaptan uzaklaşmama yol açacak bir filmdi. İşleyiş, kendi kafalarına göre bazı sahnelerin eklenmesi ve bazı oyuncuların uyumsuzluğu beni o kadar sinir etti ki film boyunca kaşlarım çatık izledim.
Laf kalabalığını bırakıp yoruma geçmek isteyip yine de geçemedim iyi mi?
Eğer bilmiyorsanız Gurur ve Önyargı 19.yüzyıl romancısı Jane Austen'ın en büyük eseri sayılabilir. Bennett ailesi anlatan Gurur ve Önyargı ailenin beş kızına odaklanıyor, beş kızına odaklanıyor ama olaylar özellikle iki kız kardeş çerçevesinde yoğunlaşıyor; Jane ve Elizabeth. Bu iki kız kardeş de kendilerine has özellikler taşıyorlar ve yaşadıkları taşra kasabasında Jane güzelliğiyle, Elizabeth ise inatçılığı, küstahlığı, dikbaşlılığı ile biliniyor. Günlerden bir gün yaşadıkları kasabaya yeni bir ailenin (?) gelmesiyle Bennett ailesinin düzeni karışıyor ve anne Bennett kızlarını evlendirebileceği umuduyla yanıp tutuşuyor, eh olaylarda bundan sonra başlıyor.
Konudan da anlayabileceğiniz gibi aslında kitabın konusu aşırı sıradan hatta bayağı sıradan bile diyebiliriz. Ama kim bir aileyi ve o ailenin beş kızını romanında işleyip böylesine bir eser çıkartabilir? Zannımca bunu şu ana kadar en iyi başaran kişilerden biri Jane Austen'dır. Kitapla ilgili eleştirebileceğim neredeyse hiç bir şey yok. Bunun sebebi ise belki de kitabı çok sevmemden, eleştirel bir gözle bakamıyor oluşumdandır. Hangimiz beğendimiz, kalbimizde ayrı bir yere sahip olan kitaplara o gözle bakmayız ki? Fakaaat kitabın filmi ah o filmi! Beni can evimden vurdu, geçti. Kitabı okumadan izlediğimde bayağı beğendiğim, kitabı okuduktan sonra izlediğimde ise kafamda soru işaretlerine yol açan ve NEREDEYSE kitaptan uzaklaşmama yol açacak bir filmdi. İşleyiş, kendi kafalarına göre bazı sahnelerin eklenmesi ve bazı oyuncuların uyumsuzluğu beni o kadar sinir etti ki film boyunca kaşlarım çatık izledim.
İçim ne kadar doluymuş hem kitapla hem de film adaptasyonuyla ilgili! İyi ki bir blogum var da gelip yazıp içimi dökebiliyorum. Demem o ki sanırım yazımdan ve yorumumdan bu kadar.
BİR SONRAKİ YAZIDA GÖRÜŞMEK ÜZERE!
BİR SONRAKİ YAZIDA GÖRÜŞMEK ÜZERE!
Sevgiler,
Ecrin
Beni buralarda da bulabilirsiniz;
Ecrin
Beni buralarda da bulabilirsiniz;
Okuyan herkesin yazınızda belirttiğiniz duyguları yaşadığını, kitabı çok beğendiklerini defalarca okudum. Ancak, Gurur ve Önyargı hep okumayı düşünüp te bir türlü okuma fırsatı bulamadığım bir kitap. Çevirmeninden dolayı da bende İş Bankası Yayınlarından okumayı düşünüyorum. Kitabın kapağını kapatıp da, hele de böyle hacimli bir kitapsa, iyi ki okumuşum demek, doğru kitabı okumuş olmak çok keyf vericidir.
YanıtlaSilGüzel kitaplarla karşılaşmanız dileği ile..
Kesinlikle İş Bankası yayınlarından okumanızı öneririm. Gerçekten çevirileri kaliteli ve kendilerini okutuyorlar. Özellikle de Gurur ve Önyargı'yı okumanızı öneririm. Çünkü sizi de etkileyeceğini düşündüğüm bir kitap kendileri.
SilUmarım sizde güzel kitaplarla karşılaşırsınız. Yorumunuz için çok teşekkür ederim!
Bu kitabı okumak istiyorum lakin bir türlü elim gitmiyor desem yeridir.
YanıtlaSilKeşke bu yazı size ilham olsaydı ve okumanıza önayak olsaydı. Umarım yakın zamanda okursunuz!
SilGüzel bir yorum olmuş, bende yeni açtığım blog sayfamla aranızdayım, destek ve yorumlarınızı bekliyorum. Şimdiden teşekkürler. :)
YanıtlaSilDaha yeni bakma fırsatı buldum yorumunuza, lütfen kusura bakmayın. Geridönüş sağlıyorum şimdi :)
SilBlogunun arka planında hep böyle güzel papatyalar var dı da ben mi fark etmemiştim yoksa yeni mi bu güzellikler? Blogundan ayrılamıyorum :D Neyse, Gurur ve Önyargı benim en büyük hayal kırıklıklarımdan biridir, yaramı deştin :D Talihsizliğimin nedeni şu, ben o dönemde, yakın bir zamanda Jane Eyre'i bir solukta okuyup bitirmiş, kitaba, karakterlerine, yazarına her şeyine ayrı ayrı aşık olmuştum. Sonra aynı okuma deneyimini Gurur ve Önyargıda da yaşayacağımı sandım ve o devasa beklentiyle başladım kitaba. Okurken de aklım hep Jane Eyre'deydi, hep onunla mukayese ediyordum kitabı, yazarın dilini, hikayesini... Belki de Gurur ve Önyargı'yı doğru zamanda okumadım, belki Jane Eyre'den önce okusaydım çok sevecektim, belki Jane Eyre'i okumamın üzerinden biraz daha fazla zaman geçse çok sevecektim ama olmadı, olamadı ve bu beni çok üzdü. Sonra, belki de yazarla ilgili değildir sorunum dedim, gittim Austen'den Emma'yı okudum. Aynı şeyi yaşadım. Yazara saygım gerçekten sonsuz, dediğin gibi böyle basit, sıradan konular üzerine yüzyıllardır okunan, beğenilen, klasikleşmiş kitaplar yazan bir kadına kim saygı duymaz ki? Ama bana göre değil işte :D Yalnız, yıllar geçtikçe bazı konularda zevkimin değiştiğini fark ediyorum. Eskiden yapmayı hiç sevmediğim şeylerden şimdi keyif alabiliyorum. Kim bilir belki bir gün Austen okumaktan da keyif aldığımı fark ederim :')
YanıtlaSilGÖZDE NASIL UZUN BİR YORUM BU! (Şimdi hepsine cevaap yazacağım inş)
SilBlogumun arkaplanını, papatyaları yeni değiştirdim. Tüh bu yorumu okuduktan sonra keşke değiştirmeseydim dedim...Belki tekrar papatya mevsimime geri dönerim kim bilir?
Biliyor musun Gözde bende Jane Eyre'den sonra okudum ama araya bir sürü kitap girdi ve ben de senin gibi gerçekten Gurur ve Önyargı'yı okurken Jane Eyre'den aldığım tadı alacağımı düşünmüştüm. Fakat senin gibi bende alamadım. Sonradan düşününce fark ettim ki sorunum tam olarak bu, yoksa kitabı kendimce sevdiğimi fark ettim. Yine de Jane Eyre gibi değil kesinlikle, çünkü hiç bir kitap Jane Eyre olamaz.
Sadece Jane Austen'ı ve Gurur ve Önyargı'yı düşündüğümde sevdiğimi, karakterlerin sağlam olduğunu, bu kadar basit bir konunun ne kadar güzel işlendiğini görüyorum. Ve Emma'yı da satın almıştım. Kitaplığımda duruyor öylece. Yorumundan sonra okumak için sabırsızlandım. Çünkü bende görmek istiyorum seninle aynı şeyleri hissedicem mi hissetmeyecek miyim?
Ah yaşlandıkça ben de öyle oluyorum. Umarım ilerde seninle yine Jane Austen hakkında konuşabiliriz :)