Tatlı Tehlike - Wendy Higgins | Kitap Yorumu
Kitabın Adı: Tatlı Tehlike
Orijinal Adı: Sweet Peril (#2)
Seri Adı: The Sweet Trilogy (#2)
Yazarın Adı: Wendy Higgins
Yayınevi: Go!Kitap
Türü: Paranomal Aşk
Orijinal Adı: Sweet Peril (#2)
Seri Adı: The Sweet Trilogy (#2)
Yazarın Adı: Wendy Higgins
Yayınevi: Go!Kitap
Türü: Paranomal Aşk
Görevleri, cennetten kovulan iblislere hizmet etmek olan Nefillerden biri olduğunu öğrendiği günden beri hayatı altüst olan Anna, kötülüğe boyun eğmemeye kararlıdır. Ama dört bir yanda kol gezen fısıldayan iblislerin ve acımasız Düklerin dikkatini çekmemek için o da diğer Nefiller gibi çalışmak zorundadır. Bunun için tüm çekingenliğinden sıyrılıp bir parti kızı oluveren Anna artık tüm eğlencelerin aranılan ismidir. Bu şekilde yaşamaktan nefret etse de o, çok büyük bir amaca hizmet edecek olan "seçilmiş kişidir" ve zamanı geldiğinde ona emanet edilen Erdem Kılıcı ile büyük bir savaşa öncülük edecektir. Ama o güne dek kimliğini gizli tutmalı ve toplayabildiği kadar yandaş toplamalıdır. Bunun için kendisi gibi bir Nefil olan Kaidan Rowe'a duyduğu büyük aşkı bile kalbine gömen Anna, bir yandan "kötü kızı" oynarken bir yandan da iblisleri yeryüzünden silmek için ölümcül bir mücadeleye girişecektir.
MERHABA İNTERNET!
Bu gün harika bir kitapla karşınızdayım.Okuduğum zaman bir hafta ağzım açık gezmiş ve sonrasında ise "ayy çok tatlılar ya" şeklinde dolaşmıştım ortalıklarda.Hatta kitap bittiğinde "üçüncü kitabı verin" diye baya ağlanmıştım annemlere.Tabi o zamanlarda üçüncü kitap çıkmamış ve bende alamamış durumdaydım ama çıkınca hemen aldım.Daha okuyamadım blog sakinleri yakında okuyacağım ama yakında sizinle bir yorumunu paylaşırım.
Öncelikle birinci kitaptan ne hatırladığımıza bir bakalım.Anna bir nefilim çıkmıştı,özel bir nefilim ve aynı zamanda da birinci kitabımızda Kaidan Rowe adlı Şehvet Dükünün oğluba aşık olmuştu.Aynı zamanda da işler karışmış,işin içinden çıkalamaz hale gelmişti.Bu yüzden de Anna ile Kaidan'ın yolları ayrılmak zorunda kalmıştı.Açıkçası daha bir sürü olay var ama ben Kaidan ve Anna ikilisini aklımda tutmak istediğim için diğer olayları bulanıklaştırıp onları ön plana çıkarıyorum.Ve daha iyi hatırlamak istiyorsanız yazının sonunda birinci kitabın yorumunu da okuyup birinci kitabı hatırlayabilirsiniz.
Ve ikinci kitabın yorumuna gelirsem.
Ah o ne kitaptı! Bir an başlarda kalbim kaldıramamıştı.Anna ve Kaidan uzaktan uzaktan bakışıyorlar,kavuşamıyorlar...Aşıkların kavuşamamasını okuduk bir süre böyle.Sonra da işler kızıştı.Anna'nın seçilmiş nefilim olmasıyla ilgili kısım çıktı karşımıza.İşte o bölümler daha da güzeldi.Yazar kendini asıl bu bölümlerde göstermiş bence.Marifetlerini de bu bölümlerde konuşturmuşta diyebilirim aynı zamanda.Hayalgücü,anlatım her şey mükemmeldi o kısımlarda.Tek bir şey eksikti bence.Düklerin Anna'nın daha fazla peşinde olmaları gerekiyordu.Tabi bu benim düşüncem sizin düşüncelerinizi bilemem,yorum bırakmadığınız sürece.
Genel hatlarıyla birinci kitabı mı daha çok sevdin ikinci kitabı mı diye sorarsanız direkt düşünmeden ikinci kitap derim.Çünkü beklediğimden daha çok "benlik" bölüm vardı.Ayrıca üstüne de böyle gerilimli bölümler eklenince kitabın tadından yenmedi.Ayrıca kitapların sırasını sonradan baktığımda karıştırıyor da olabilirim.Bu da komik bir bilgiydi bence.
Okumak isterseniz bu da birinci kitabın yorumu.
Öncelikle birinci kitaptan ne hatırladığımıza bir bakalım.Anna bir nefilim çıkmıştı,özel bir nefilim ve aynı zamanda da birinci kitabımızda Kaidan Rowe adlı Şehvet Dükünün oğluba aşık olmuştu.Aynı zamanda da işler karışmış,işin içinden çıkalamaz hale gelmişti.Bu yüzden de Anna ile Kaidan'ın yolları ayrılmak zorunda kalmıştı.Açıkçası daha bir sürü olay var ama ben Kaidan ve Anna ikilisini aklımda tutmak istediğim için diğer olayları bulanıklaştırıp onları ön plana çıkarıyorum.Ve daha iyi hatırlamak istiyorsanız yazının sonunda birinci kitabın yorumunu da okuyup birinci kitabı hatırlayabilirsiniz.
Ve ikinci kitabın yorumuna gelirsem.
Ah o ne kitaptı! Bir an başlarda kalbim kaldıramamıştı.Anna ve Kaidan uzaktan uzaktan bakışıyorlar,kavuşamıyorlar...Aşıkların kavuşamamasını okuduk bir süre böyle.Sonra da işler kızıştı.Anna'nın seçilmiş nefilim olmasıyla ilgili kısım çıktı karşımıza.İşte o bölümler daha da güzeldi.Yazar kendini asıl bu bölümlerde göstermiş bence.Marifetlerini de bu bölümlerde konuşturmuşta diyebilirim aynı zamanda.Hayalgücü,anlatım her şey mükemmeldi o kısımlarda.Tek bir şey eksikti bence.Düklerin Anna'nın daha fazla peşinde olmaları gerekiyordu.Tabi bu benim düşüncem sizin düşüncelerinizi bilemem,yorum bırakmadığınız sürece.
Genel hatlarıyla birinci kitabı mı daha çok sevdin ikinci kitabı mı diye sorarsanız direkt düşünmeden ikinci kitap derim.Çünkü beklediğimden daha çok "benlik" bölüm vardı.Ayrıca üstüne de böyle gerilimli bölümler eklenince kitabın tadından yenmedi.Ayrıca kitapların sırasını sonradan baktığımda karıştırıyor da olabilirim.Bu da komik bir bilgiydi bence.
Okumak isterseniz bu da birinci kitabın yorumu.
BİR SONRAKİ YAZIDA GÖRÜŞMEK ÜZERE!
Sevgiler,
Konusunu sevdim ve kitabı merak ettim. Vikitap listeme de ekledim :)
YanıtlaSil