Kemikler Şehri - Cassandra Clare (Ölümcül Oyuncaklar #1)
Kitap Adı : Kemikler Şehri
Orjinal Adı : City Of Bones
Yazarı : Cassandra Clare
Serinin Adı : Ölümcül Oyuncaklar (#1) - TheM.I.
Yayınevi : Artemis
Yayın Tarihi : Ağustos 2009
Sayfa Sayısı : 580
Fiyatı : 22 TL
Sonunda sonunda ! Herkesin okuduğu başladığı öve öve bitiremediği seriye bende başlamış bulunmaktayım.Kitabı elime alınca heyecandan bir kaç gün başlayamadım.Kalın olması bir yana bir de ilk sayfaları falan okuyunca uzun sürer diye düşünmüştüm.Sonra devam ettim ve ilk akşam 120'ye gelmiştim bile.
Kitabı okurken merak ettiğim karakter kesinlikle Jace'ti.O kadar çok Jace aşığı gördüm ki en sonunda okurken abartmışlar yahu dedim.Ta ki Clary ve Jace sahneleri gelinceye kadar...
Şimdi şaşırıcaksınız ama ben Clary ve Alec'in beraber olmasını istedim.Kavga etmeselerdi ve Alec'le ilgili bilgiyi almasaydık çok umutlanmıştım hatta ama :( Ah Alec !
Malesef Alec ve Clary ilişkisinde sadece nefret var.Kusura bakmayın derdim ama ben çok kusura baktım.Ciddi ciddi hüsrana uğradım.Sonra kitapta resmen bir aşk üçgeni var.Jace-Clary-Simon keşke aşk üçgeni farklı olsaydı da Salvatore kardeşler gibi diyebilseydim..Keşke.Neyse.
Kitapta en çok ilgimi çeken olay Valentine oldu.Bir de Jace'in steli.O stelden bende bir tane istiyorum !!! Vücuduna dövme mi istiyorsun hele seni koruyucak dövmeler Jace Dövmeci görev başında -tamam saçmaladım kabul-
Kitap boyunca Clary'ye sinir oldum.Cidden yazarlar kızları hep salak durumuna düşürüyor.Simon'ın Clary'ye aşık olduğunu ilk on sayfada anlamıştım ama Clary ne zaman anladı (?!?!?!) kitabın 300üncü sayfasında.Tamam akıllı değilsin anladık , tamam annen senden bir şeyler gizledi onu da anladık ama Simon ? Onu anlamalısın Clary lütfen...
Ne diyordum hıh Valentine.Seni kötü seni.Seni sorumsuz seni.Hiç bir şeyi becerememişsin.Hala gölge avcısıyım diyorsun.Hala ??!?!? Arkadaş olamamışsın dost olamamışsın ama bir koca bir eş bir baba olmak bu kadar mı zor ? Biri bana Valentine'i getirse bir güzel "püüü" der giderim.Pislik.
Çok hızlı karakterleri geçtiğimin farkındayım ama sinirden bunların hepsi cidden.
Simon'a da sinir oldum.Isabelle ve Hodge'a da.Ha bir de Alec ve Isabelle'in ebevenylerinin hiç ortaya çıkmamalarına da sinir oldum.Bir bakıyorum da şöyle kitabı yavaş yavaş sindire sindire okudum ama hiç bu kadar sinir olduğumu hatırlamıyorum.
En sevdiğim karakter Magnus'du.Ciddi anlamda daha fazla görmeyi istediğim (Jace'ten sonra) karakterdi.Clary'le takas yapabiliiriz aslında.Kız tam bir gıcık.
Öhüm galiba çok konuştum.Çok karakterleri yargıladım.Ama okurken ayıla bayıla okudum kitabı öyle ki kitabın sonunda ağzım bir karış açık dolaşıp kitap okumaktan başka yaptığım bir şey var mıydı diye kendime sordum.
Hatta kitabı bitirdikten sonra evdeki herkesin eline tutuşturup okumalarını sağladım.Şu an kardeşime okutuyorum mesela.Tek dediği "kitap kızıl saçlı bir kızı anlatıyor"
Sanırım bir kitabı sevince en ince ayrıntısına kadar anlatmak istiyorsunuz.Ama anlaatmıyıcam.Oh yoo.Bana zorla anlattıramazsınız..
Vee şimdi beğendiğim bölümlere geldi sıra ! Nihahaa.
"Bu arada," diye ekledi Simon , "son zamanlarda kız giyisileri giymeyi denediğimi bilmeni isterim.Ayrıca,annenle yatıyorum.Bunu da bilmen gerektiğini düşündüm.(sayfa 7)
"Yapma," dedi Clary , bir elini kaldırarak."Şu anda gerçekten havamda değilim"."Sanırım bunu bana ilk kez bir kız söylüyor," dedi Jace"Benimle takılmaya devam edersen bu sonuncu olmaz."(sayfa 311)
Bir Tanrı olabilir ya da olmayabilir ,Clary, her iki şekilde de kendi başımayız.(sayfa 557)
bu seriye yeni başladığım için yazın hemen dikkatimi çekti.kesinlikle kendine bağlayan bir seri diyorum başka bir şey demiyorum.^^ bu arada blogunu çok beğendim,kitapları görünce eli ayağı titreyen biri olduğum için belki de beni hemen kendine çekti :) -ups!bayağı uzun yazmışım hehe^^-
YanıtlaSilEehehe gördüm üç kitabı almakla çok iyi yapmışsın ben salak gibi tek kitabı aldım şimdi kuduruyorum okumak için :( Ama liste uzun olunca...
Sil