Dövüş Klübü - Chuck Plahnuik | Kitap Yorumu
Kitabın Adı: Dövüş Klübü
Orijinal Dil: Fight Club
Yazarın Adı: Chuck Plahnuik
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
İstenmeyen yağlar. Pahalı, butik sabunlar. Maaş çekleri, güzel bir ev, zarif mobilyalar. Yalnızlık ve yabancılaşma. Tüketimin susmayan arsız çağrısı. Yalanlar ve yalanlar. Nefret ve öfke.
İlk kez yayımlandığı 1996'dan beri bir yeraltı klasiği olarak anılan Dövüş Kulübü, yeni binyılın eşiğinde geçen bir anti-ütopya öyküsünü anlatıyor. Yaşadığı hayattan nefret eden, ölüm düşüncesini saplantı haline getirmiş, insani yakınlığı kanser dayanışma gruplarında arayan genç adam. Ama aynı dayanışma gruplarının bir başka müdavimi, toplum kaçkını bir genç kadın. Ve Tyler Durden; yalanlar ve mutsuzlukla dolu bir dünyaya kendi yöntemleriyle saldıran yarı çılgın bir kurtarıcı, baştan çıkarıcı bir intikam meleği. Tyler'ın felsefesine göre, tüketim kültürünün uyuşturucu etkisinden kurtulmanın yolu, fiziksel acıyla tanışarak yeniden doğmaktır. Çok geçmeden, gecenin geç saatlerinde bar bodrumlarında toplanan gizli bir dövüş kulübü ülkenin dört yanını saracaktır. Ama Tyler'ın dünyasında sınırlara ve kurallara yer yoktur. Kendi bedenini örseleyen bir müritler ordusu, toplum düzenini ve konformizmi imha etmek üzere Tyler'ın peşine takılır...
İstenmeyen yağlar. Pahalı, butik sabunlar. Maaş çekleri, güzel bir ev, zarif mobilyalar. Yalnızlık ve yabancılaşma. Tüketimin susmayan arsız çağrısı. Yalanlar ve yalanlar. Nefret ve öfke.
İlk kez yayımlandığı 1996'dan beri bir yeraltı klasiği olarak anılan Dövüş Kulübü, yeni binyılın eşiğinde geçen bir anti-ütopya öyküsünü anlatıyor. Yaşadığı hayattan nefret eden, ölüm düşüncesini saplantı haline getirmiş, insani yakınlığı kanser dayanışma gruplarında arayan genç adam. Ama aynı dayanışma gruplarının bir başka müdavimi, toplum kaçkını bir genç kadın. Ve Tyler Durden; yalanlar ve mutsuzlukla dolu bir dünyaya kendi yöntemleriyle saldıran yarı çılgın bir kurtarıcı, baştan çıkarıcı bir intikam meleği. Tyler'ın felsefesine göre, tüketim kültürünün uyuşturucu etkisinden kurtulmanın yolu, fiziksel acıyla tanışarak yeniden doğmaktır. Çok geçmeden, gecenin geç saatlerinde bar bodrumlarında toplanan gizli bir dövüş kulübü ülkenin dört yanını saracaktır. Ama Tyler'ın dünyasında sınırlara ve kurallara yer yoktur. Kendi bedenini örseleyen bir müritler ordusu, toplum düzenini ve konformizmi imha etmek üzere Tyler'ın peşine takılır...
MERHABALAR!
Bayram bitti, bazılarımızın okulları bile kapandı. Tabii o okulu kapanan kişiler içerisinde ben yokum ama yine de sıcak havaların gelmesiyle hepimizin içindeki enerjiyi, kıpırtıyı ben de hissediyorum. Keşke size böyle bir sürüüü yaz okuması önerebilsem. (ki yakında okulum bitince inşallah öyle bir yazı gelecek!) Yine de bu yazımda sizinle taaa kışın okuduğum Dövüş Klübünü paylaşıcam. Dövüş klübü benim hem Chuck Plahnuik'ten okuduğum ilk kitap, hem de yeraltı edebiyatına giriş yaptığım kitap oldu.
Blogumdaki yorumlara bir göz atarsanız benim daha çok romantik, new adult, fantastik, distopya tarzlarında okuduğumu görürsünüz. İnanın bana daha bu sene klasik kitaplara giriş yaptım. Ondan önce klasik kitaplara ve daha farklı türlere bile ilgim yoktu. Yeraltı edebiyatını okumaya da niyetim yoktu. Fakat kütüphaneler insanın aklına okumayacakları, akıllarında olmayan kitapları bile yerleştirebiliyorlar. Ve ben de Dövüş Klübü ile yine Chuck Plahnuik'ten Ölüm Pornosu'nu aldım. Tabii onun yazısı da başka bir yazı da olucak çünkü aklımda ve yüreğim de dökmem gereken bir sürü duygu, düşünce var.
Öncelikle eğer bu kitabın filmini izlemediyseniz ve kitabı okumayı düşünüyorsanız. Öyle bir şey yapmayın. Çünkü kitapla film gerçekten ama gerçekten bayağı uyuyor ve başarılı bir uyarlama. Ve ben kesinlikle "oo filmini izleyin kitabı okumayın" diyen bir insan değilim. Fakat düşünün ki ben bile bu şekile geldim.
Başkarakterimiz Edward Norton bir gün elindeki tüm her şeyi kaybediyor. İnanın ben bu cümleyi çok yalınlaştırmış, çok basitleştirmiş bir şekilde söylüyorum. Fakat kitabın içerisinde anakarakterin elindeki her şeyi kaybetmesini uzun uzadıya okuyoruz. Sonra Edward'ın bir gün Tyler Durden ile tanışmasına tanık oluyoruz. Bu tanışma öyle bir tanışma oluyor ki anakarakterimiz her şeye farklı bir gözle bakıyor. Adeta kişiliği evrim geçirmeye, değişmeye başlıyor. Böylelikle de Marla Singer ve Dövüş Klübünü, Tyler Durden'i tanımaya başlıyoruz.
Yukarı demiştim, eğer kitabı okumadıysanız filmini izleyin ve kitapla vakit kaybetmeyin diye, neden biliyor musunuz? Çünkü kitapta karakterler çok basmakalıp şekilde yazılmış, sözcükler insanı boğuyor ve arada Chuck Plahnuik'in ne demek istediğini kaçırabiliyorsunuz. Ama gelin görün ki filmde size verilmek istenen duygu ve düşünceler daha başarılı şekilde anlatılmış.
Belki de bu düşüncelerimin sorunu daha önce yeraltı edebiyatı okumamış olmamdan kaynaklıdır. Ya da belki de Chuck Plahnuik'in yazım tarzı, yazarlığı bana uygun değildir. İleride başka yeraltı edebiyatına mensup kitaplar okuyup bunu deneyimlemek istiyorum. Bu arada siz Dövüş Klübü ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Okudunuz mu ya da izlediniz mi?
BİR SONRAKİ YAZIDA GÖRÜŞMEK ÜZERE!
Sevgiler,
Ecrin
Beni buralarda da bulabilirsiniz;
Ecrin
Beni buralarda da bulabilirsiniz;
Ya distopya gibi geldiği için ben de okumaktan kaciyorum
YanıtlaSilBiraz öyle evet ama denemek gerek. Belki de seversiniz?
Silfilm tadında bir kitap
YanıtlaSilTanıtım değerlendirme için editöre teşekkürler
Ben de yorumunuz için teşekkür ederim!
SilDistopya okumayı seviyorum. Filminin etkisinde kalır mıyım acaba diye okumamıştım bu kitabı. tanıtımınıza teşekkürler...
YanıtlaSilBana sorarsanız kitabın etkisinde kalabilirsiniz. Gerçekten güçlü düşünceler üzerine kurulmuş bir kitap.
SilBen de yorumunuz için teşekkür ederim..
Bu kitap ile ilgili şöyle bir yanılıya düşüyor insanlar. Filmi var neden okuyayım. Bence okunması gerekir. Okurken daha büyük bir zevk almıştım ben.
YanıtlaSilBazen insan okuyunca daha çok zevk alıyor, bazen de filmi izleyince :)
Sil