[3.GEZGIN KITAP KARDEŞLIĞI ILE BLOG TURU 4.GÜN] Aleve Dokunmak Zoran Drevenkar | Kitap Yorumu
Kitabın Adı : Aleve Dokunmak
Orijinal Adı: Touch The Flame
Yazarı: Zoran Drvenkar
Çevirmen : Murat Özbank
Yayınevi: ON8
Sayfa Sayısı:248
Babasından uzak büyümüş bir oğul, oğlunu terk etmiş bir baba. Belki de son kez görüşecekler. Üstelik, bu ailenin sözü edilmez bir karanlık geçmişi var ki, dalıverdikleri akla zarar kovalamacayı ve havada uçuşan yumrukları açıklamaya yetiyor... Alman edebiyatının özgün sesiZoran Drvenkar, yine zamanı akışına yabancılaştırırken soruyor; İki yabancının birbirini tanımak için kaç güne, kaç kilometreye ihtiyacı var?
Üçüncü turumuzdan herkese selamlar ! Bu girişte öyle bir garip oldu.Neyse idare edin canlarım.
Nasılsınız ? Günleriniz nasıl diye sormak isterdim ama bu yazıyı uzatmak istemediğimden kısa kesicem.Ben ve kısa bir yazı ? Lütfen lütfen üzülmeyin.Bir daha ki yazı uzun olacak ! -sözvermeyeçalışanblogger-
Öhüm konuya girmeme ne dersiniz ?
Başlıyorum o zaman.
Lukas küçüklüğünden beri babasız büyümüştür.Annesi Sarah'la beraber başlarının çaresine bakmışlardır.Bir gün annesine babasıyla bir hafta geçirmek istediğini söyleyince annesi oğlunu kırmayacak ve Lukas'ın babasıyla bir hafta ayarlayacaktır.Peki bu bir hafta uzayacak mıdır yoksa Lukas babasıyla daha fazla vakit geçirmek için can mı atacaktır ? Merak etmeyin size aslında kitabın en başını anlattım.Kitabı elinize alıp okumaya başlayınca nefesini tutuyor ve olan her şeye hayretler içinde bakıyorsunuz.Yani sizin için hiç bir spoiler'e girmemeye özen gösterdim.
Spoiler yoktu o yüzden içiniz rahat bir şekilde kitabı elinize alıp okuyabilirsiniz.
Kendi düşüncelerime geçersem bir kere kitap Alman edebiyatından okuduğum ilk kitaptı.Çok sevdiğimi söylemeliyim.Kitabı ilk elime aldığımda ise boyutu yüzünden şaşırmıştım ve açıkcası Zoran Drevenkar'ın adını hiç duymadığım için endişelerim vardı.Sonra kitaba başladım ve bir bakmışım yarım saatte 90 sayfayı geride bırakmışım ve ben ilerliyorum.
Kendi düşüncelerime geçersem bir kere kitap Alman edebiyatından okuduğum ilk kitaptı.Çok sevdiğimi söylemeliyim.Kitabı ilk elime aldığımda ise boyutu yüzünden şaşırmıştım ve açıkcası Zoran Drevenkar'ın adını hiç duymadığım için endişelerim vardı.Sonra kitaba başladım ve bir bakmışım yarım saatte 90 sayfayı geride bırakmışım ve ben ilerliyorum.
Bir de kitap "Baba - Oğul" ilişkilerini işlediği için bu kadar ilgimi çekti ya da duygusal olduğu için de olabilir.Sonlarına doğru "yook artık! böyle şey mi olur?" desem de araştırınca istatiksel olarak bu tür baba-oğul olaylarının çok olduğunu gördüm.(inanın bana %20yi geçiyor ki bence bu çok büyük bir yüzde)
Ah arkadaşlar ah yazının sonuna geldim içlendim,üzüldüm.İçim kan ağlıyor şu anda.Sevgililer Günü turunda gülüp romantik çığlıklar atarken Aleve Dokunmak turumuzda ise üzüntüden saçımı kesicek reddeye gelicem neredeyse (Allah korusun).Son olarakta buradan on8 yayınlarına,anneme ve babama teşekkür ediyorum.Şaka şaka on8 yayınlarına bize destek oldukları için cidden teşekkür ediyorum böyle güzel bir kitaba tur yapmamıza izin verdikleri için.
Turumuzun 4.gününü de benim yorumumla kapatmış olduk.Yarın Ece'nin (bir kitap delisinin günlüğü) blogunda görüşmek üzere ! Bakalım onun kitap yorumu nasılmış ve kitapta geçen şarkılar nelermiş ?
teşekkür ederiz efenim :)
YanıtlaSilAsıl biz teşekkür ederiz efenim :)
SilAnneme babama teşekkürler hahahaha Ecrin'den yine çok eğlenceli bir yorum :)
YanıtlaSilAhahah sen sevinince ben de bir sevindim :D Böyle nedense ne diyordum ben ? :D
SilBen adama bir sövücem o kesin de...
YanıtlaSil